2 Mayıs 2008 Cuma

Sevemedim karagözlüm


Baktım bir ay oldu olacak, yüzde 99 hep hoşlandığım şeyler üzerine yazılar yazmışım. Sonra durdum kendime bir baktım, bir silkelenedim, dedim ya sevmediklerimiz? Ne yani sevmedik, hoşlanmadık diye onlara bu sayfada yer vermeyecek miyiz? Hiç öyle şey olur mu, ben demokratik bir insanım, ezilenlerin de sesine yer vermeliyim dedim. 1 Mayıs coşkusu içime dolmuş olsa gerek, bir coşku ile sevmediğim şeyleri yazmaya karar verdim alakasız bir şekilde. Ne bileyim belki sizin hoşunuza gitmiş olabilir, belki siz de beğenmediniz beraberce "olmadı diyoruz, 10 üzerinden 3 veriyoruz" gibi kritikler yaparız. İlk beğenmediğim konuğum, hepimizin tanıdığı, sevdiği, saydığı, kel olmasına rağmen "ehua parlıyon lan!" demediği bir müzisyen Moby. Efendim geçtiğimiz günlerde Last Night isimli yeni bir albüm çıkardı kendileri. Albümü dinlemeye başladım, üstüme bir ağırlık çöktü, neşeleneyim, coşayım diye başladığım albümü gözlerimi tek bir çizgi haline getirip ufukta kayboluncaya kadar küçülttü efendim. Yani iyi hoş, hareketli parçalar da var fakat, hani o bildiğimiz Moby tarzı değil, bu albümde pek farklı, slowdan girmiş. Çok hoşuma gitmedi, oysa ki ne umutlarla basmıştım o play tuşuna. Kel seni. Sıradaki kurbanım Efes One Love Festival. Evet şöyle bir durum var, bu güzide festivalimizin 2. gününde gelen gruplar açısından, "ee yine mi?" durumu söz konusu olmuş. Ne zaman gittiklerini hatırlayamadığım, balkan müziklerinin son dönemdeki iki popüler ismi Shantel ve Gogol Bordello yine geliyormuş. Çok da gerek yoktu diyorum, ama yine de daha önce izleme fırsatı bulamayanlar için güzel fırsat, tarzı sevenlere 2 grup bir arada. BM'yi sevmiyorum (Birleşmiş Milletler yani); zira kendileri Kongo'da barışı sağlamak için gidip, terör gruplarına silah satıp, altın fildişi alıyor efendim. İki yüzlüleri sevmiyorum. NTV'de yayınlanan yeni Yorum Farkı'nı eskisi kadar sevmiyorum, eskiden de Mehmet Barlas'ı dinler üst üste sevmezdim, şimdi gitti anchorman oldu, hiç sevmiyorum kendisini. Çinlileri giderek sevmiyorum, her yere dünyanın en kalitesiz mallarını, en dandik işçilikle üretilmiş ürünlerini dağıtıyorlar, inanılmaz kalitesiz, kansorejen içerikli boya ve diğer madderi ürettikleri her üründe kullanıyorlar leş gibi yaptılar dünyayı vallahi billahi. Ana yol ve caddeleri kırk kere düzeltip yenileyen ama ara sokaklardaki kaldırımları değiştirmeyi seneler sonra akıl eden göz boyamacı belediye başkanlarımızı, sevmiyorum. Fatura gönderme olayını mail ile yapmayı aklına getirmiş, bir nebze de olsa duyarlılık örneği göstermiş olmalarına rağmen, Türk Telekomu verdiği ultra kalitesiz ve kazık hizmetinden dolayı sevmiyorum. Ama sizi çok seviyorum. Ehe?

2 yorum:

Goksu dedi ki...

Sonunu super baglamissin yazinin;)

Unknown dedi ki...

hebe fitik beeğğ (erir) beni seç beni seç
(yazı mükenbel eğlendirdi)

Hakkımda

misal burada bir isim var bir de soyad, şurda yaşım ve nereli olduğum. bu cümle bitince nerde okuduğumu, bölümümü, kaçıncı sınıf olduğumu yazacağım. sonraki cümle de klasikleşmiş bir tavırla şunları şunları yaparım diye ekleyip, akabinde biraz değişiklik olsun diye görece ayrıksı bir kaç özelliğimi daha ekleyip çok uzatmadan kendimi anlatıcam ki kafanızda bir prototip, bir fikir oluşsun. eğer üniversite öğrencisi ve yabancı-klasik-rock-elektronik bir şeyler dinliyorsam, "ha, bizim kafadan" diyeceksiniz. şimdi bunların hepsini yapmışım gibi bu yazıyı okuyup, kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. zahmet edip okuduğunuz ama bir şey öğrenemediğiniz için özür dilerim.
 

site analysis
EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu