27 Nisan 2008 Pazar

Kendimi paylaşıma açtım, almaz mısın?


Sevgili günlük...Yok artık...Hehey, sevgili okur, siz bu satırları okurken ben çok uzaklarda olacağım. Kaldı ki yazarken de çok yakınınızda değildim, o yüzden sıkmayın canınızı. Size yapacak bir sürü iş çıkarmaya karar verdim, bir sürü yerli yersiz öneride bulunmayı kendime bir borç bildim. Hazırsanız başlıyorum. Yazla ilgili çok nefis, daha konuşurken bile kendinizden geçiren planlar yapın. Oralara gidin, şunları şunları yapın kafanızda, kim kim nereye gideceğinizi planlayın, incik cincik her detayı getirin aklınıza, hatta o anda kafanıza gelen bir şey yüzünden sümbül gibi olun, yamuk bir tebessüm otursunuz suratınıza. Sonra o planladığınız şeylerin çoğunu yapamayın. Boşverin, zaten gelecekteki planlarınızla ilgili en güzel ve heyecanlı kısımın onların hayalini kurduğunuz ve arkadaşlarınıza anlatırken mutlu kuzucuklar gibi sırıttığınız o anlar, sanki. Havalar ısınmaya başladı (şu son iki gündür yağmur tengrisinin suratımıza tükürmesi gibi yağan su zerrelerini saymazsak), neyse işte çoğunuzun çok sevdiği ice tea, halk arasındaki adı(?) ile buzlu çayı kendi kendinize yapmayı öğrenin; öğreneyim. Sonra şimdi evdeyseniz ve İndie müzik türünde hoşlanıyorsanız Arid adlı grubun, You are adlı parçaya, neşe içindeyseniz kıpırdak bir şeyler arıyorsanız, Alphabeat'ten, Fascination'a, tam tabiriyle 'smooth' bir şeyler arayışındaysanız, Yoav - Club thing'e, aa ben bunu bir yerden biliyorum demek istiyorsanız, The Music - Take the long road and walk it'e, ya da Gary Jules - Mad world'e, hemen akabinde hareketli bir kapanış için Tokyo Polis Club'ın, Your english is good bir kulak gezdirin. Hala yemediyseniz sarımsaklı mayonezi deneyin. Yaz geliyor diye paniğe kapılın ve göbeğinize bakın daha da paniğe kapılın, erkek, kız fark etmez, yapın bunu. 10 parmak klavye kullanmayı öğrenin, ama hiçbir zaman onunu birden klavyenin tuşlarına bastırmayın, saf mısınız? Yengeç gibi yan yan yürüyün bir aralık. Birinin arkasından konuşun. Benim değil hepinizin adresi kayıtlı, kulağıma gelirse derinize çimcik atarım, acır. Hadi ben kaçtım, si yu.

Hiç yorum yok:

Hakkımda

misal burada bir isim var bir de soyad, şurda yaşım ve nereli olduğum. bu cümle bitince nerde okuduğumu, bölümümü, kaçıncı sınıf olduğumu yazacağım. sonraki cümle de klasikleşmiş bir tavırla şunları şunları yaparım diye ekleyip, akabinde biraz değişiklik olsun diye görece ayrıksı bir kaç özelliğimi daha ekleyip çok uzatmadan kendimi anlatıcam ki kafanızda bir prototip, bir fikir oluşsun. eğer üniversite öğrencisi ve yabancı-klasik-rock-elektronik bir şeyler dinliyorsam, "ha, bizim kafadan" diyeceksiniz. şimdi bunların hepsini yapmışım gibi bu yazıyı okuyup, kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. zahmet edip okuduğunuz ama bir şey öğrenemediğiniz için özür dilerim.
 

site analysis
EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu